Av.Ayşen GÜZEL

Nişanlanma Ve Nişanlanmanın Hukuki Sonuçları

Av.Ayşen GÜZEL

NİŞANLANMA VE NİŞANLANMANIN HUKUKİ SONUÇLARI

I. NİŞANLANMA

A. Genel Olarak

Hukuki olaylar, hukuk aleminde hukuki sonuç meydana getiren olaylar şeklinde karşımıza çıkmaktadır. Başka bir ifadeyle her olay ya da fiil, hukuku doğrudan ilgilendirmemektedir. Örneğin, gün içerisinde evinde yemek yiyen bir kimsenin fiili hukuki fiil değilken, lokantada yemek yemesi hukuki fiildir. Zira ikinci halde, bir sözleşme mevcuttur. Benzer şekilde nişanlanma veya evlenme hukuki olay iken, iki sevgilinin parkta gezmesi hukuki olay değildir. Olaylara bu açıdan bakıldığında; herhangi bir fiil veya vakıanın hukuk alemini ilgilendirip ilgilenmediği konusu önem arz etmekte ve olay ya da eylemin hukuki sonuç doğurup doğurmadığı sorusu karşımıza çıkmaktadır. Bu soruya verilecek cevap da, bizlere hukukun kapsam alanını ve sınırlarını göstermektedir.

B. Nişanlanma Hakkında Önemli Hususlar

1. Nişanlanmanın Mevzuattaki Yeri

Nişanlanma müessesesi, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun Aile Hukuku’nu düzenleyen İkinci Kitabının, Evlilik Hukuku konulu birinci kısmının, Evlenme konulu birinci bölümünün, Nişanlılık konulu birinci ayrımında düzenlenmektedir. Nişanlanmanın düzenlendiği yasanın mevzuattaki yeri ile yasa maddesinin, Türk Medeni Kanunu içerisinde düzenlendiği yeri ve maddelerin kendi içerisindeki mevcut sıralamaları dikkate alındığında; nişanlanmanın, Özel Hukuk’un ve daha dar kapsamda doğrudan Aile Hukuku’nun inceleme ve ilgi alanına girdiği görülmektedir.

2. Nişanlanmanın Kavram Olarak Anlam ve Yeri

Türk Medeni Kanunu’nun 118. maddesi uyarınca; nişanlanma, evlenme vaadiyle olmaktadır. Bu doğrultuda nişanlanma, evlenme öncesi bir dönemi yahut süreci konu almakta ve evlilik öncesi bir aşamayı ifade etmektedir.

3. Nişanlanmanın Hukuki Niteliği

Nişanlanma, bir hukuki olay ve aynı zamanda hukuki işlem olarak karşımıza çıkmaktadır. Zira nişanlanma, karşılıklı irade beyanları ile oluşan iki taraflı sözleşmedir. Nişanlılığa vücut veren bu sözleşme, doğrudan Aile Hukuku’na özgü bir sözleşme şeklindedir.

Bir olayın, hukuki olay olarak kabulü için mutlaka trafik kazası, boşanma, yaralama veya ölüm gibi olumsuz bir durumu içermesi veya menfi sonuç doğurması zorunlu değildir. Evlilik, nişanlılık, evlat edinme, yapma veya verme edimlerini içerir sözleşmeler gibi müspet olaylar da, hukukun ilgi alanına girmekte ve hatta gün içerisinde sıklıkla karşımıza çıkmaktadır. Bu açıdan değerlendirme yapıldığında, nişanlanmanın; evlenme öncesi bir süreçte meydana gelmesi ile karşılıklı irade beyanlarını içermesi, evlilik akdinden önce ve bu maksatla meydana getirilen kendine özgü bir Özel Hukuk sözleşmesi olması ve nişanın bozulmasından kaynaklı çeşitli hukuki sonuçları birlikte ele alındığında; nişanlılık müessesesinin de, tıpkı evlilik gibi hukuki olay ve aynı zamanda hukuki işlem olduğu görülmektedir.

C. Nişanlanma Yaşı ve Ehliyeti

Mevzuatta nişanlanma bakımından herhangi bir yaş sınırı bulunmamaktadır. Ancak nişanlanmanın evlilik öncesi bir dönemi ve hukuki fiili ifade ettiği dikkate alındığında; nişanlanmak isteyen kimselerin, belirli bir erişkinliğe ulaşması ve en azından temyiz kudretine haiz olmaları gerekmektedir. Toplumumuza ve hukuk sistemimize bakıldığında; reşit olmayan kimselerin de tıpkı reşit olanlar gibi nişanlanabildikleri ve hukuken aksi yönde bir engelin bulunmadığı görülmektedir. Ancak nişanlanmanın geçerli olabilmesi için küçük veya kısıtlının yasal temsilcilerinin rızası aranmaktadır. Yasal temsilcilerinin rızası olmadıkça; nişanlanma, küçüğü veya kısıtlıyı bağlamamaktadır.

II. NİŞANMALANMANIN HUKUKİ SONUÇLARI

A. Nişanlanmanın Kendine Özgü Nitelikte Aile Hukuku Sözleşmesi Olması

Nişanlanmanın kendine özgü nitelikte Aile Hukuku Sözleşmesi olması, en çok nişanlılığın hükümleri ile devamında evliliğin olmaması halinde nişanlanmanın, evliliğe zorlama amacıyla taraflara dava hakkı vermemesinde kendini göstermektedir. Zira Türk Medeni Kanunu’nun 119. maddesinde yer aldığı üzere; nişanlılık, evlenmeye zorlamak için dava hakkı vermemektedir. Bu kapsamda evlenmeden kaçınma hâli için öngörülen cayma tazminatı veya ceza şartı dava edilememekte, ancak yapılan ödemeler de geri istenememektedir. Bu noktada karşımıza eksik borç çıkmaktadır. Bilindiği üzere, eksik borçlar, ifa edildiklerinde geçerli olup; ifa edilmediklerinde talep ve dava hakkı vermeyen borçlardır.

B. Nişanın Bozulmasının Hukuki Sonuçları

1. Tazminat

a. Genel Olarak

Nişanın bozulması halinde, nişanı bozan tarafa karşı, diğer tarafça evliliğe zorlama maksadıyla dava açılamamaktadır. Ancak bu husus, taraflarca yapılan masrafların ve alışılmışın dışındaki hediyelerin geri istenemediği, talep edilemediği ve bu maksatlarla dava açılamadığı anlamına gelmemektedir.

b. Maddî Tazminat

Türk Medeni Kanunu’nun 120. maddesiyle, nişanlılardan birinin haklı bir sebep olmaksızın nişanı bozması veya nişanın, taraflardan birine yükletilebilen bir sebeple bozulması halinde; kusuru olan tarafın, diğerine dürüstlük kuralları çerçevesinde ve evlenme amacıyla yaptığı harcamalar ve katlandığı maddî fedakârlıklar karşılığında uygun bir tazminat vermekle yükümlü olduğu düzenlenmektedir. Aynı husus nişan giderleri hakkında da uygulanmakta olup; nişan giderleri de aynı kurallar dahilinde talep edilebilmektedir.

Talep kalemleri olarak; yapılan harcamalar, katlanılan maddi fedakarlıklar ve nişan giderleri karşımıza çıkmakta ve açılan davada, talep eden taraf, davacı; kusuru olan taraf da davalı olmaktadır. Tazminat istemeye hakkı olan tarafın ana ve babası veya onlar gibi davranan kimseler de, aynı koşullar altında yaptıkları harcamalar için uygun bir tazminat isteyebilmektedir.

c. Manevi Tazminat

Türk Medeni Kanunu’nun 121. maddesi uyarınca; nişanın bozulması yüzünden kişilik hakkı saldırıya uğrayan taraf, kusurlu olan diğer taraftan manevî tazminat olarak uygun miktarda bir para ödenmesini isteyebilmektedir. Bu kapsamda manevi tazminat davası, yalnızca (eski) nişanlılar arasında görülmekte ve kusurlu olan tarafa karşı, diğer tarafça açılan dava; nişanın bozulmasından kaynaklı olarak açılmakta ve kişilik haklarının ihlalinden ötürü talep edilen edimin konusu, bir miktar parayı içerir tazminat olmaktadır.  

2. Hediyelerin geri verilmesi

Nişanlılığın, evlenme dışındaki bir sebeple sona ermesi halinde; nişanlıların birbirlerine veya ana ve babanın ya da onlar gibi davrananların, diğer nişanlıya vermiş oldukları alışılmışın dışındaki hediyeler, verenler tarafından geri istenebilmektedir. Burada önem arz eden hususlar; nişanlılığın evlilik dışındaki bir sebeple sona ermesinin gerekmesi, talep hakkı sahiplerinin yalnızca hediye veren nişanlılar, nişanlıların ana ve babaları ya da onlar gibi davrananlar olması ve talep edilen şeylerin yalnızca alışılmışın dışındaki hediyeler olmasıdır. Bu halde diğer kişilerce verilen hediyeler talep edilmemekte olup; alışılmış hediyeler de geri istenememektedir. Hediye, aynen veya mislen geri verilememekte ise; sebepsiz zenginleşme hükümleri uygulanmaktadır.

3. Zamanaşımı

Nişanlılığın sona ermesinden doğan dava hakları, sona ermenin üzerinden bir yıl geçmekle zamanaşımına uğramakta ve devamında, eksik borca dönüşmektedir.

LL.M. Av. Uzm. Arb. AYŞEN GÜZEL

2007 senesinde Selçuk Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden bölüm birincisi olarak mezun oldu. Avukatlık stajını İzmir’de tamamladı. 2008 yılından bu yana avukatlık yapıyor. İzmir İl Emniyet Müdürlüğü'nde kurum avukatı olarak çalıştı. İş Hukuku’nda bilirkişilik yaptı. Özel bir eğitim kurumunda eğitmen olarak çalıştı. Avukatlık mesleğinin yanı sıra alternatif uyuşmazlık çözüm yollarından arabuluculuk ve uzlaştırma faaliyetleri icra ve ifa etmektedir. İş Hukuku, Ticaret Hukuku, Tüketici Hukuku, Banka ve Finans Hukuku ile Sigorta Hukuku’nda uzman arabulucudur. Tahkim Hukuku’nda özel eğitimleri vardır. İzmir Konkordato Komiserliği listesine ve siciline kayıtlıdır. Yabancı dili İngilizcedir ve dil seviyesine ilişkin Cambridge Üniversitesi dil bilgisi belge ve sertifikalarına sahiptir. 3. sınıf noter adayıdır ve noterlik belgesi vardır. CMK ve adli yardım sistemi ile yakından ilgileniyor ve süreçlerde aktif olarak yer alıyor. Aile Hukuku ve Ceza Hukuku davalarını yoğun şekilde takip ediyor ve belirtilen hukuk dalları üzerine akademik çalışmalar yapıyor. İzmir Barosu Kadın Hakları Merkezi ve Çocuk Hakları Merkezi’nde aktif olarak görev alıyor. ‘Çocukların Cinsel İstismarı’ konulu yüksek lisans projesini tamamlayarak Kamu Hukuku yüksek lisans programından mezun oldu. Aile Hukuku’na ilişkin akademik tez hazırlıyor ve kitap yazım sürecindedir. Hukuk alanında doktora programına hazırlanıyor. Hukuki Haber, AdaletBiz, Qoshe ve Haberler.com isimli hukuk, haber ve internet siteleri ile çok sayıda yerel ve internet gazetesinde köşe yazarıdır. Hukuk alanında ve güncel konular ile özel günlere münhasır yazdığı metin, yazı ve makaleler, sosyal medya ile internet ortamında birden çok platformda, hukuk ve haber siteleri ile çeşitli gazetelerde yayımlandı ve yayımlanmaya devam ediyor. Çok sayıda meslek içi seminer, kongre ve konferanslara katılım sağladı. Uluslararası Sözleşmeler ve Tahkim Hukuku Eğitimi, Bilirkişilik Temel Eğitimi, Aktüerya (İş Göremezlik/Destekten Yoksun Kalma) İleri Eğitimi, Dava Şartı Olan Arabuluculukta Taraf Vekilliği Semineri, Avrupa Birliği ve Avrupa Konseyi'nin Anayasa Mahkemesi'ne Bireysel Başvuru Sisteminin Desteklenmesi Ortak Projesi Meslek İçi Eğitim Semineri, Çocuk İstismarıyla Mücadelede Avukatın Rolü Çalışması, Çocuk Adalet Sisteminde Avukatın Rolü Çalışması, Vergi Hukuku Uygulamaları, İş ve Sosyal Güvenlik Hukuku Semineri, Anlaşmazlık Yönetimi, Arabuluculuk ve Toplumsal Uzlaşı Kongreleri, Türkiye Barolar Birliği (TBB) ile Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği (BMMYK) ortaklığında düzenlenen Türkiye’de Mülteci, Sığınmacı ve Geçici Koruma Altındaki Kişilerin Adalete Erişimlerinin Desteklenmesi Projesi, Türkiye Barolar Birliği, Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı ve Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği işbirliğinde Uluslararası Koruma Eğitimi, Baroların ve Avukatların Avrupa İnsan Hakları Standartları Konusunda Kapasitesinin Güçlendirilmesi Avrupa Birliği - Avrupa Konseyi Ortak Projesi Kapsamında Özgürlük ve Güvenlik Hakkı Eğitimi, Adil Yargılanma Hakkı Eğitimi, İşkence ve Diğer Kötü Muamelelerin Yasaklanması Eğitimi, Anayasa Mahkemesi’ne Bireysel Başvuru Eğitimi, Adli Yardım Ortak Projesi Göç ve İltica Alanı Atölye Çalışmaları, Avukatlar İçin Temel İnsan Hakları Eğitimi, 6284 Sayılı Yasa ve Kadına Yönelik Şiddet Olgusunun Sosyal, Psikolojik ve Hukuksal Boyutu Eğitimi, İşkencenin Önlenmesi/İstanbul Protokolü Eğitimi, Cinsel İstismar Mağduru Çocuklara Yönelik Hukuki Destek Eğitimi, Kira Tespit ve Tahliye Davaları Eğitim Semineri, Vergi Hukuku Eğitim Semineri ile Hukukta Kariyer konulu panele ilişkin katılım sertifikaları, mesleki ve akademik başarı, onur ve teşekkür belgelerine sahiptir. Arabuluculuk uzmanlık alanlarında yenileme eğitimlerine katılım sağlamaktadır. Mesleki faaliyetlerine İzmir’de devam etmektedir.

Yazarın Diğer Yazıları