Mucitten insanlık için iki büyük buluş!
Mühendis, mucit, üretici, ihracatçı, Tolga Özdemirli, 30 yıllık tecrübesini insanlığın hizmetine sunuyor.
Mühendis, mucit, üretici, ihracatçı, Tolga Özdemirli, 30 yıllık tecrübesini insanlığın hizmetine sunuyor.
Birçok kişiye, özellikle arkeologlara ve jeologlara iş imkanları yaratılabilir. Ekonomik gelişmeye ve büyümeye destek sağlanabilir. İki yeni cihazın mucidiyle görüştük. Maden, petrol ve doğalgaz yatakları ile yeraltı su kaynakları, bu taşınabilir bilimsel cihazlar daha kolay bulunabilir. Depremler, yerel deprem istasyonu yardımıyla önceden tespit edilebilir. Tolga Özdemirli, Hacettepe Üniversitesi mezunu bir maden mühendisi. Kendi şirketi ile 30 yıldır üretim ve ihracat konularında çalışıyor. Yaptığı ihracatlar (re-eksport, transit ticaret) bankaların dış ticaret birimlerinde örnek dersler olarak gösterildi. Arkeolojik ve jeolojik araştırmalar için yazdığı ders kitaplarıyla ilgilenen kişilere yıllarca işyerinde dersler verdi. Kendi geliştirdiği jeofizik ölçüm teknikleri bulunuyor.
Dünyada benzeri olmayan birkaç cihaz üretmiş. Bu özel ürünlerden en önemli iki tanesini anlattı. Madenleri, petrol, doğalgaz yataklarını ve yeraltı su kaynaklarını tespit için el tipi bir cihaz geliştirmiş. Adı Miner AL-9500. Cihaz aynı zamanda arkeolojik alanların bulunmasında da kullanılıyor. Patent başvurusu yapılmış. Cihaz beş ayrı programda jeofiziğin dört farklı yöntemini kullanıyor. Benzeri yok. Bu yöntemler manyetik, uzak ve yakın elektromanyetik ve gravite. Cihazın kullanım kılavuzunda kendisinin geliştirdiği ölçüm tekniklerinin detaylı açıklamaları var. Kullanımı çok kolay olan bu ürünü herkes kısa bir eğitimle öğreniyor.
Özdemirli, “Yeni maden, petrol, doğalgaz yataklarının ve hatta yeraltı su kaynaklarının çok daha kolay bulunabilmesi ekonomimize faydalı olacaktır. Türkiye’nin her zamankinden daha fazla yeni kaynaklara ihtiyacı var çünkü nüfus hızla artmaktadır,” diyor.
Bu cihaz sayesinde yeraltında kalmış eski medeniyetlere ait tüm değerler gün yüzüne çıkarılabilecek. Dünyanın dört bir yanından gelen siparişler oluyor ve ürünü aracısız olarak direkt son kullanıcıya gönderiyor. Arkeoloji Anadolu isimli bir sivil toplum hareketinin de kurucusu olan Özdemirli, herkesi bu kolay taşınabilir el tipi cihazı kullanarak araştırma yapmaya davet ediyor. Mevcut sistem arkeologlara ve jeologlara yeterince iş imkanı sunamamaktadır. Bu cihaz sayesinde araştırmalar çoğalacak ve yeni iş imkanları yaratılacaktır, diyor. Bir diğer önemli buluşu da depremlerin önceden tespit edilmesiyle ilgili olan cihaz. Bu cihaza deprem istasyonu denilebilir. Adı Miner A-1500. Cihaz birkaç bilgisayar ve sensörlerden oluşuyor. Özdemirli, depremlerin günümüzde ancak titreşim olduğunda fark edildiğini söylüyor. “Hâlbuki deprem önceden tespit edilebilirse hayatlar kurtulabilir,” diyor. Depremin önceden tespit edilebilmesi için geliştirdiği ürünle bu hedefi gerçekleştirmeye çalışıyor. İstasyonun, kurulduğu her bölgede iş imkânı yaratacağını ve deprem bilincini geliştireceğini belirtiyor. Tolga Bey, cihazın geliştirilmesi aşamasında Türkiye’deki ve Amerika’nın Kaliforniya eyaletindeki fay hatlarında incelemeler yapmış. Bazı büyük üniversite profesörlerinin de bu projeyi görüp onayladıklarını ve desteklediklerini söylüyor. Geçen yıl Sanayi Bakanlığına konuyla ilgili bir başvuru yapmış.
Yerel deprem istasyonu; okullara, alışveriş merkezlerine, tesislere, hastanelere, camilere, belediyelere ve fabrikalara kurulabiliyor. Sadece 4 metrekarelik bir odada, tek bir kişiyle kullanılabiliyor. Verilerin takip edilmesi ve ani değişimler olduğunda tedbir alınması gerekiyor. Yerel deprem istasyonunun portatif olması da bir diğer avantaj. Ağırlığı 10 kilodan az ve istenilen yere taşınabiliyor. Deprem istasyonu, yerin fiziksel özelliklerini 24 saat gerçek zamanlı olarak ölçüyor. Jeofiziğin manyetik, uzun-kısa elektromanyetik ve gravite yöntemlerini kullanan bu bilimsel cihazın dünyada bir benzeri yok. Ürün için patent başvurusu yapılmış. Depremlerin insanlığın büyük bir sorunu olduğunu ve önceden tespitinin hayatları kurtaracağını belirten mucit, araştırmalarına ve çalışmalarına heyecanla devam edeceğini ifade ediyor. Herkesi araştırma yapmaya, yeni kaynakları tespit etmeye, insanlığa faydalı çalışmalara katkıda bulunmaya davet ediyor.
Bakmadan Geçme




