Murat Yıldırım

LAMBAYA PÜFFF DE, ÖFFF DEME OHH DE.

Murat Yıldırım

Geçtiğimiz günlerde İzmir’in kavrulmuş topraklarında bir kez daha alevler yükseldi. Turgutlu ve çevresi, sadece sıcakla değil, ardı arkası kesilmeyen elektrik kesintileriyle de mücadele etti. İroniktir, bir yanda ağaçlar yanarken, diğer yanda insanlar mum ışığına mahkûm kaldı. Bir yanda yangın, diğer yanda karanlık… Ortada ise koca bir “sorumluluk boşluğu.”

Peki kim bu boşluğun faili?


Enerji Var Ama Sorumluluk Yok

Ege Bölgesi’nde dağıtım hizmeti veren Aydem Enerji ve onun iştiraki olan GDZ Elektrik Dağıtım A.Ş., bu kesintilerin ve altyapı sorunlarının ana aktörleri. Fakat her krizden sonra gördüğümüz şey şu: Ne zaman enerji hatları çökerse, açıklamalar da aynı hızla kesiliyor. Açıklama yok. Soruya cevap yok. Sahada mühendis görmek ise neredeyse mucize.

Son aylarda Manisa’nın Turgutlu ilçesinde yaşanan uzun süreli elektrik kesintileri ve düşük voltaj problemleri, vatandaşların sabrını tüketti. Sadece günlük yaşamı değil, esnafın işini, hastanın cihazını, çiftçinin sulama sistemini doğrudan etkileyen bir sorun bu. Bu kesintilerin zamanlaması ise manidar: Yaz sıcağının zirvesinde, yangın riskinin arttığı günlerde, soğutma cihazları sustu. Klima yok, buzdolabı yok, aydınlatma yok.


İzmir Valisi Ne Dedi, Ne Demedi?

İzmir Valisi Süleyman Elban, geçtiğimiz günlerde çıkan orman yangınlarına ilişkin açıklamasında yangınların çıkış nedenlerinden birinin enerji iletim hatları olduğunu söyledi. “Bir kısmı sigara, bir kısmı enerji nakil hatları kaynaklı” diyerek meseleye dikkat çekti.

Bu açıklama çok şey anlatıyor ama bir o kadar da eksik. Eğer enerji nakil hatları gerçekten bu yangınların sebeplerinden biriyse, Aydem ve GDZ neden kamuoyuna çıkıp, “Evet, bu bizim eksiğimizdi. Gereğini yapacağız,” demedi? Neden geçmişte yapılan altyapı çalışmaları, yatırım planları ve bakım faaliyetleri hakkında bir şeffaflık gösterilmedi?


Yatırım Vaatleri Nerede?

Aydem’in ve GDZ’nin internet siteleri yatırım haberleriyle dolup taşıyor. 2023’te 2.8 milyar TL yatırım yapılmış. Harika. Peki bu yatırımlar nerede? Turgutlu’daki trafolar hâlâ 90’ların teknolojisiyle çalışıyor. Yer altına alınması gereken hatlar hâlâ direk üstünde. Bakım yapılmadığı için ağaçlara sürtünen kablolar, kısa devreye sebep oluyor. Kıvılcım çıkıyor, orman yanıyor. Yatırımlar kâğıt üzerinde büyük ama sonuç sıfır.


Şirket Varsa Sorumluluk Nerede?

Aydem Enerji özel bir şirket. Elektrik dağıtımı özelleştirildiğinden beri, halk hizmete değil, öz-kâra teslim edildi. Yani artık bu işin ucunda kamu yararı değil, bilançolar var. Ama sorumluluk denince devlet hâlâ ortada yok.

Bu noktada kamu denetiminin zayıflığı da sorgulanmalı. Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) bu kesintilere ve yangınlara karşı kaç denetim yaptı? Hangi cezai yaptırımı uyguladı? Var mı kamuya açık bir rapor?

Yok.


Sonuç: Karanlıkta Bırakılan Halk

Bugün Turgutlu halkı yalnızca elektriksiz bırakılmıyor. Aynı zamanda bilgiye, açıklamaya ve sorumluluğa da ulaşamıyor. Devlet susuyor. Şirketler görünmez oluyor. Medya ise üç satırla geçiştiriyor.

Oysa bu sadece bir elektrik kesintisi değil. Bu, bir yönetim krizi. Bu, halkın kaderinin özelleştirme politikalarıyla karartılmasının somut bir sonucu. Turgutlu’da yanan sadece orman değil, vatandaşın sabrı, kamu güveni, demokratik denetim hakkı.


Son Söz Yerine

Enerji hattından çıkan kıvılcımla orman yanıyorsa, bu sadece doğanın değil, sistemin de çökmesidir. Eğer bir şirket halkın temel ihtiyacını karşılayamıyorsa, o şirketin varlık nedeni yoktur. Eğer denetim yoksa, devlet yoktur.

Bu yazıyı okuyan herkes, şu basit soruyu sormalı:

“Bu ülkenin elektriğini kim dağıtıyor, yangını kim çıkarıyor ve neden kimse hesap vermiyor?”

Sorular zor olabilir. Ama cevap çok basit:
Çünkü karanlık, bazıları için hep daha kârlı.

 

Yazarın Diğer Yazıları