Tanrıverdi Manisa'daki 'EVET' turlarına devam ediyor

22.23. ve 24. Dönem AK Parti Manisa Milletvekili, Yerel Yönetimlerden Sorumlu eski Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Tanrıverdi, 16 Nisan'da yapılacak referandum çalışmaları kapsamında Manisa ve ilçelerindeki çalışmalarına aralıksız olarak devam ediyor. Soma, Kırkağaç ve Saruhanlı ilçelerinde vatandaşlarla bir araya gelen Tanrıverdi, 'EVET' için vatandaşlardan destek istedi.

22.23. ve 24. Dönem AK Parti Manisa Milletvekili, Yerel Yönetimlerden Sorumlu eski Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Tanrıverdi ilk olarak, Kula ve Selendi ile başladığı daha sonra ise Sarıgöl, Alaşehir, Salihli, Ahmetli ilçeleri ile devam ettiği  “EVET” turlarına Şehzadelr, Soma, Kırkağaç ve Saruhanlı ilçeleriyle devam etti.

"EVET" turlarına Şehzadeler İlçesinde pazarcılarla kahvaltı ederek başlayan, 102 STK'nın bir aya gelerek oluşturduğu "EVET" Platformunun kurduğu sitandı ziyaret eden daha sonra da Soma, Kırkağaç ve Saruhanlı içlerinde vatandaşlarla bir araya gelen Tanrıverdi, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile ilgili vatandaşlara bilgi verdi ve kendisine yöneltilen soruları cevapladı. Tanrıverdi ayrıca 24 Şubat 2007 tarihinde toplu açılış törenlerine atkılan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın hizmete açtığı Soma Devlet Hastanesinde tedai gören hastaları da ziyaret etti.  

Vatandaşlara hitap eden Tanrıverdi şöyle konuştu;

Mevcut yürürlükte olan anayasa 80 sonrası darbe anayasası olarak çıktı. Darbe anayasaları korkuya, kuşkuya ve endişeye dayalı yapılırdı. O gün darbe yapanlar kendi çıkarları için bu anayasayı düzenlerlerdi. Kişiyi, toplumu, ülkeyi hiç düşünmezler. Düşünmeyince dar, sığ anlayışla bir metin ortaya çıkar ve bu metinden milletin haberi olmaz. Milletin haberinin olmadığı bir anayasa milletle devlet arasında bir mutabakat olmaktan çıkar ve ondan sonra bir sürü problemler yaşanır.  Hal böyle olunca şimdi artık devlet bir tarafta millet bir tarafta olmayacak. Cumhurbaşkanı devleti temsil etmek gücüyle milleti temsil eden siyasileri hor hakir görürdü, getirdiklerini reddederdi. Hatta Türkiye Büyük Millet Meclisinde kanun yapılır Cumhurbaşkanı beğenmediği zaman geri gönderir. Meclis gecesini gündüzüne kadar bir daha çalışır yeni yasa yapar çıkarırdı. Bir yasanın çıkması bile aylarca sürerdi. İşte bütün bunları ortadan kaldırmak için milletin ve meclisin üzerinde vesayet kuranların vesayetlerini ortadan kaldırmak için darbe anayasasının sonlandırılmasına ihtiyaç var. Bu sistem değişikliği darbe anayasasını sonlandıracak bir sistem.”

“CUMHURBAŞKANI DEVLETİN BAŞI OLUYOR”

Yeni sistemde Cumhurbaşkanı devletin de başı milletin iktidarının da başı olacağını belirten Tanrıverdi, Tanrıverdi, “Başbakan ortadan kalkıyor. Bakanlar kurulu da ortadan kalkıyor. Bunlar ortadan kalkınca yürütme ortadan kalkıyor mu? Elbette ki hayır yani ortadan kalkmıyor. Yürütme Cumhurbaşkanının atadığı bakanlar tarafından oluşturuluyor. Artık meclis içinden bakan çıkmak yerine meclis yasama organı olarak tam anlamıyla görevini ifa edecek, yürütme ise cumhurbaşkanı ile birlikte yani bakanlar cumhurbaşkanının atamasıyla göreve gelmiş olacak.  Böylelikle Cumhurbaşkanı başbakanın da görevini üstlenmiş olacak. “dedi.

CUMHURBAŞKANI MUHTARLIKLARI KALDIRABİLİR Mİ?  

Tanrıverdi konuşmasına şöyle devam etti; “Cumhurbaşkanı, kanunda yoksa ancak kararname çıkarabilir. Kanun da varsa asla kanun hükmünde kararname çıkaramaz. Cumhurbaşkanı her konuda kanun hükmünde kararname çıkaramayacak. Temel hak ve özgürlükler konusunda kanun hükmünde kararname çıkaramaz. İnsanların yaşam biçimine müdahale edecek kanun hükmünde kararname çıkaramaz. Kamu düzenini bozacak kanun hükmünde kararname çıkaramaz. Ama milletin huzuru, milletin bekası kamı düzeninin düzenli bir şekilde işleyişini sağlamak için kanun hükmünde kararnameleri çıkarabilir. Muhalefet edenlerin söylediği gibi ben muhtarlığı iptal ettim diyebilir mi? Asla diyemez. Çünkü bu anayasa değişikliğinde yani sistem değişikliğinde anayasadaki yerel yönetimlere ilişkin hiçbir madde değiştirilememektedir. Demek ki kanun hükmünde kararnameyle ben muhtarlıkları iptal ettim deme hakkına sahip değildir.”

“GÜÇLÜ BİR TÜRKİYE İSTEMİYORLAR”

Güçsüz bir Türkiye’ye hiç kimsenin selam vermeyeceğini ifade eden Tanrıverdi;  “Güçsüz bir Türkiye’ye hiç kimse eyvallah etmez. Güçsüz bir Türkiye’yi elde etmek için herkes iştahlanır. 5 semte muhtaç olduğumuz dönemler, Avrupa’nın kapısında diz çöktüğümüz zamanları, Amerikalıların kapısında, IMF’nin kapısında diz çöktüğümüz zamanları iyi düşünün. O zaman istediklerini yaptırıyorlardı. Ama 2002’den bu yana milletimiz istikrardan yana tercihini ortaya koyunca Türkiye’de gelişince, 15 yıl öncesine göre, 15 yıl sonraki Türkiye çok çok farklı bir Türkiye olunca Avrupalılar ayağa kalkıyor. Bakıyorsunuz ülke içindeki muhalefet ve hayırcı guruptan daha fazla Avrupalılar hayırcı oluyor. İngilizler, Almanlar, Hollandalılar, Fransızlar bir taraftan bu sistem değişikliğinin çıkmaması için saldırıyorlar. Avrupa bizim güçlü bir Türkiye olmamızı kesinlikle istemez, istemiyor. Evet, ne kadar fazla çıkarsa Türkiye düşmanları da o kadar fazla üzülecekler ve yok olacaklar. Hayır, ne kadar fazla çıkarsa doğrusu bunu bilenler olarak biz de o kadar üzüleceğiz, onlar da o kadar çok sevinecekler.”şeklinde konuştu.  

“KİMLER “EVET” DİYOR KİMLER “HAYIR” DİYOR”

Tanrıverdi konuşmasını şu ifadelerle tamamladı; “Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi, sadece AK Partinin görüşü olarak değil, MHP’nin de katkısıyla çıkmıştır. Yani bir mutabakat söz konusudur. Peki meclis içinde mutabakata girmeyen ise CHP ve HDP’dir. Şimdi bu sistem değişikliğinin  halk oylaması sürecine girince birbirini takip edenlere şöyle baktığınız zaman Kemal Kılıçdaroğlu başkanlığında yürütülen bir kampanya var. Peki onunla beraber yani bu hayır kampanyasını kim yürütüyor? Altına bakıyorsunuz CHP, onun altına bakıyorsunuz HDP, onun altına bakıyorsunuz PKK, onun altına bakıyorsunuz PYD, onun altına bakıyorsunuz DEAŞ, onun altına bakıyorsunuz FETÖ, onun altına bakıyorsunuz Avrupa. İşte böylesi bir hayırcı grubu oluşmuş. Peki evet kampanyasını yürüten gruba baktığınız zaman işin başında dünya lideri olarak bilinen, reis olarak tanınan bir Recep Tayyip Erdoğan var. Onun altına bakıyorsunuz AK Parti var. Onun altına bakıyorsunuz MHP var. Onun altına bakıyorsunuz Büyük Birlik Partisi var. Onun altına bakıyorsunuz sivil toplum kuruluşları olarak Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği var. Onun alına bakıyorsunuz MEMUR –SEN var. Onun altına bakıyorsunuz HAK-İş var, bir sürü vakıf var, bir sürü dernek var. Manisa’da ise 102 STK bir araya gelmiş evet için kampanyasını yürütüyor. Yani sizin anlayacağınız evet kampanyasını yürütenler ortada, hayır kampanyasını yürütenler ortada. Dolayısıyla biz kendimizi nereye oturtacaksak oraya oturtup o kampanyanın altına yani evet ise evete, hayır ise hayıra mührümüzü basacağız.

Bakmadan Geçme