CENAZE EVİNDE KIYMALI PİDE TARTIŞMASI

Yeni camii imamı Özay Kılıç hoca ile Selendi temsilcimiz Nurullah Uygun aracılığı ile bir görüşme sağladık. YapıIan görüşme de Selendi yeni camii imamı Özay Kılıç, şu ifadelere yer verdi.

Manisa'nın Selendi ilçersinde Geçtiğimiz günlerde sosyal medyada paylaşılan cenaze evinde kıymalı pide rezaleti diye haberler yer almıştı. Bizde Haber Kasaba Gazetesi Selendi temsilcisiliği olarak konuyla ilgili bugün Selendi de yeni camii imamı Özay Kılıç hoca ile Selendi temsilcimiz Nurullah Uygun aracılığı ile bir görüşme sağladık.

YapıIan görüşme de Selendi yeni camii imamı Özay Kılıç, şu ifadelere yer verdi. Kılınç; Öncelikle dinimizde, sünnette bu çadır tutma ve pide dağıtma geleneğinin yeri var mı sorusunun cevabına bakalım. Bu konuda Din İşleri Yüksek Kurulu'nun kararı şu şekilde: Hz. Peygamber, ölünün kendi ailesinin yemek hazırlayıp gelenlere ikram etmesini hoş karşılamamıştır.

“Her nefis ölümü tadacaktır.” Yani her evden cenaze çıkacak ve bu ateş her evi yakacaktır. Ancak bu cenaze evlerindeki kıymalı pide rezaletine de bir son vermelidir.

Birileri bir şey yapıyor ,”ben yaptım siz de yapın, bu gelenektir” diyor. Geleneğimizi senden mi öğreneceğiz. Bu bir rezalettir.

Yemek de maddi külfet unsuru vardır. Bir ev zaten beklenmedik bir anda cenaze evi oluverir. Cenaze evinin parası var mı yok mu bilinmez. Cenaze, defin masrafları, alacaklılarla helalleşme gibi bir çok maddi külfet bir anda çıkıverir. Bu yetmez bir de katılımcılara ikram. Gelsin kıymalı pideler, ayranlar. Maddi yönden de bu bir rezalettir.

İnsan yemeği zevkle yer. Peki cenaze sahipleri de o yemeği zevkle yiyebilir mi? Yani cenaze sahipleri yemek yaptıracak, külfetine katlanacak sonra birileri zevkle yerken o da acısıyla kıvranacak ve bir lokma yemeyecek. İşte bu tam bir rezalettir. ALLAH razı olur mu?

"İkramlar sadece sevinçli günlerde yapılır. Böyle üzüntülü zamanlarda çirkin bir biddattır. Ölen kişinin komşularına ve uzakta da olsa akrabalarına düşen o gün ve gece yemek tertip edip cenaze sahibine götürüp beraberce yemeleridir. Taziye günlerinden 3-5 gün sonra cenaze sahibinin ölen kişinin ruhuna bağışlamak üzere özellikle fakirleri çağırıp davet yapması, Kur'an-ı Kerim okuyup, okutup dua etmesi ve ettirmesi daha güzel ve yerinde olur." diyor ve cenaze evlerindeki kıymalı pide rezaletine de son verilmesini istiyoruz...

Bu konu hakkında görüşlerinizi yorum yaparak ve bu yazıyı paylaşarak Bütün hemşerilerimize ulaşmasını sağlayalım...

NOT : Bazı yörelerde cenaze evi yemek yapmaz, komşular yada akrabalar getirir, olması gerekende budur.

Ölen kişinin mirasçıları fakir iseler veya aralarında buluğ çağına erişmemiş çocuk var ise, geriye bıraktığı maldan yemek yapılarak cenazeye gelenlere verilmesi helal değildir. Buna karşılık Peygamberimiz, komşu ve akrabalarının ölü sahiplerine yemek getirmelerini tavsiye etmiştir (İbn Mace, Cenaiz, 59).

Anadolu'nun bir çok şehrinde cenaze evlerinde çadır kurulmaz, pide dağıtılmaz ise bunun artık çok ayıp karşılandığını görülür. Cenazesi olup acısı taze olan ölü yakınlarının bir de kendilerine gelen ziyaretçileri tabiri caiz ise düğün merasimi gibi ağırlama yükü yüklendiği görülür.Bir de şöyle bir gerçek var: Cenaze sonrasında yapılan yorumlarda insanlar üzerinde mahalle baskısının oluşmaya başladığı anlaşılıyor. Ölü yakınlarının çadır kurması, pide dağıtması da yetmiyor. Rahmetli geriye bir çok miras biraktı,bir pide bile dağıtmadılar, Pidenin yanında içecek dağıtılmış mı, o kadar insan cenazeye gelmiş fıstıksız kuru bir helva mı ikram edilir? ' gibi çok çirkin dedikodular en az on-beş gün boyunca sağda solda konuşuluyor. Orada okunan Kur'an ve ölümü tefekkür ise bu konuşmaların gölgesinde kalıyor. Bu konuyu ciddiye alıp herkesin cenazesini sünnet ölçütlerinde uğurlaması oldukça yerinde bir karar olacak. İçinde birçok hayırı barından şu nebevi tavsiyeyi ihya edersek kazanacağımız sevap da o derece büyük olur galiba.
Abdullah b. Cafer'den… Demiştir ki: Resulullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:

“Cafer'in ev halkına yemek hazırlayınız. Çünkü onların başına kendilerini meşgul eden bir iş gelmiştir.” (Ebu Davud, Cenâiz, 25-26; Tirmizî, Cenaiz 21; İbn Mace, Cenaiz 59; Ahmed b. Hanbel, 6/380)

Değerli dostlarl; Türkler' de bu gelenek, yani ölümün hemen akabinde hayvanlar kesilip gelenlere ikram edilmesi, çok eskilere dayanan bir gelenektir.
Kaşgarlı Mahmud, ölü için verilen yemeğe de yuğlamak adı verildiğini kaydetmekte ve bu hususta şöyle demektedir: "Yoğladı, yoğlar, yoglamak ölü için verilen bir yemek ve Türklerin eskiden beri devam ede gelen bir ananesidir. (2)

Islam'a ve sünnete göre yukarıda da belirttiğimiz gibi böyle bir uygulama yoktur.

Bu konuda cenaze sahipleri, ölenin geriye bıraktığı mirasından ölenin ruhuna bağışlanması niyetiyle, fakirlere, okuyan öğrencilere, dul ve yetimlere, cami, hastane, okul, yol, çeşme , han_hamam v.b gibi yerlere tasaddukta bulunabilirler.

Toplumu ilgilendiren böyle şeyleri gündeme getirenlere teşekkür ediyorum.

Böyle olursa daha uygun olacağı kanaatindeyim.

Bakmadan Geçme