Özdağ'dan Muhsin Yazıcıoğlu davasıyla ilgili çarpıcı açıklama

AK Parti E. Genel Başkan Yardımcısı, FETÖ Darbe Girişimi Meclis Araştırma Komisyonu Başkanvekili Doç. Dr. Selçuk Özdağ, Büyük Birlik Partisi (BBP) Kurucu Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu ile beraberindeki 5 kişinin hayatını kaybettiği helikopterdeki 2 GPS cihazının sökülmesiyle ilgili 'nitelikli hırsızlık' suçundan 10 kişinin yargılandığı davayla ilgili açıklamada bulundu. “Muhsin Yazıcıoğlu suikastinde düşen helikopterin parçasını sökenlerle, Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın otelini basanların arasında aynı kişilerin olması ve o iki kişi ile ilgili  her türlü incelemenin araştırmanın en ince noktasına kadar yapılması gerekiyor” diyen Özdağ, “Muhsin Yazıcıoğlu özgül ağırlığı çok yüksek olan bir devlet ve millet sevdalısıydı. Türkiye'nin de en hayati meselelerinde kilit bir isim olarak bir kilometre noktası ve mihengi taşıydı. O nedenle Yargıtay'ın takipsizlik kararını bozmasına evet ama şahısların yargılanma gerekçesine hayır diyorum” ifadesinde bulundu.

Muhsin Yazıcıoğlu'nun 2009 yılında seçim çalışmalarını yürüttüğü sırada yanındaki 5 kişi ile birlikte helikopterinin düşmesini sade bir kaza değil aynı zamanda suikast olarak nitelendirdiğini ve yaşanan hadisenin üzerinden yıllar sonra 15 Temmuz 2016 gecesi yaşanan hain darbe girişiminde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a yönelik suikast girişiminde Yazıcıoğlu suikastinin kilit isimlerinden Aydın Özsıcak başta olmak üzere bazı isimleri gündeme getirerek mutlaka özel soruşturulmaları gerektiğini kaydeden AK Parti E. Genel Başkan Yardımcısı, FETÖ Darbe Girişimi Meclis Araştırma Komisyonu Başkanvekili ve 24. 25. 26. Dönem Manisa Milletvekili Doç. Dr. Selçuk Özdağ Yazıcıoğlu suikastinde GPS cihacının sökülmesi davasıyla ilgili çarpıcı açıklamada bulundu.

MİLLETVEKİLLİĞİM BOYUNCA KONUNU SÜREKLİ GÜNDEME GETİRDİM  

BBP Kurucu Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu ile 17 yıl birlikte siyaset yaptığını kaydeden Özdağ, “Yazıcıoğlu'na yapılan suikasti Milletvekilliğim boyunca sürekli gündemde tutarak faillerinin yakalanması ve hadisenin aydınlatılması için konunun takipçisi oldum. Yine yetkili mahkemede takipsizlik kararının çıkması öncesi ve sonrasında konunun kapatılmaması gerektiğini çeşitli yayın organlarında ve ilgili mercilerde gündeme getirmiştim. Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde de basın açıklaması yaparak bir gün tüm gerçeklerin ortaya çıkacağına atıfta bulunmuş ve herkesi konuyla ilgili elinde hangi bilgi ve belge varsa bunları mutlaka paylaşmaları gerektiğini kaydetmiştim. Bilindiği üzere 15 Temmuz 2016 tarihinde de Türkiye vahim bir hain geceyle karşılaştı. O gecede Sayın Muhsin Yazıcıoğlu'nun helikopterinin parçalarının düştükten sonra olay mahallinin üzerinden F 16'ların geçtiğini ve tirbulans'a yakalandıklarını düşünüyorum. Daha sonra da suikasti yapanların bulunmamasını da Yazıcıoğlu'nun ölümünün birileri tarafından beklendiğini tahmin ediyorum. Daha sonra da helikopterin parçalarını sökenlerin daha sonra yargılandıklarında, “Bizim helikopter parçası biriktirme hobimiz var” dediklerini hemen ardından da takipsizlik kararıyla serbest bırakıldıklarını biliyoruz. O dönem yine takipsizlik kararıyla ilgili açıklamalarda bulunmuştum. 15 Temmuz darbe girişiminden sonra da helikopterin parçalarını sökenlerle, o hain gece Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın kaldığı otele baskın yapanların içerisinde aynı kişilerin olmasına dikkat çekerek sürekli yaşananları gündeme getirmiştim. En son olarak Yargıtay tarafından bu şahıslarla ilgili davanın bozulmuş olmasını ve takipsizlik kararının kaldırılmış olmasını önemli bir gelişme olarak kabul ediyorum ama hep beraber bir yandan ailesi, arkadaşları, bir diğer yandan Türkiye Büyük Millet Meclisi, Yargı, bir diğer yandan da 80 Milyon Türkiye'de kimin elinde bilgi ve belge varsa bunları paylaşarak mahkemeleri aydınlatmasını bekliyorum” dedi.

DAĞIN ARKASINA BAKMADAN SİYASET YAPANLAR YANILIRLAR

Muhsin Yazıcıoğlu'nun helikopterinin düşürülmesi ve yaşanan suikastle ilgili olarak özellikle FETÖ tarafından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ilişkilendirilmek istendiğini ve bu asılsız karalamanın bazı muhalif kesimlerden de destek gördüğünü kaydeden Özdağ, “O zaman da bu asılsız iddilara karşı tepkimi ortaya koymuştum. 17-25 Aralık ve 15 Temmuz sonrası bu asılsız iddialarla ilgili atıfta bulunarak, “Dikkatli olun! Bu FETÖ'nün bir oyunudur. Özellikle ülkücüler ve Muhsin Yazıcıoğlu'nun arkadaşları bu oyuna gelmemelidir” ifadesinde bulunmuştum. Hiçbir zaman bilgisiz ve belgesiz konuşmayacağız, itidalli ve sağduyulu siyaset yapacağız. Yaşanan vahim olayların ardından çıkan gerçekler karşısında mutlaka birileri pişmanlık duyuyorlardır ve özeleştiri yapıyorlardır. Dikkatli, itidalli ve ölçülü siyaset her zaman iyidir. Türkiye'de dağın arkasına bakmadan siyaset yapanlar yanılırlar” dedi.