Murat Yıldırım

YAVŞAKLIK VİRÜSÜ

Murat Yıldırım

Yavşak bilindiği üzere ,bit yavrusu demek, bit ise asalak bir canlı türü.

Argodaki kullanımı;sözünün eri olmayan, işine geldiği gibi konuşan, ikiyüzlülük yapan, bedel ödemeyen, sorumluluk almayan,kıblesi; izanı bulunmayan kişi.

Bu virüs, grip virüsü gibi, kalabalık ortamlarda yayılır. Önleminizi almadınız mı yandınız …

Sanattan siyasete,

Spordan bürokrasiye,

Ticaretten eğitime,

Oradan al medyaya kadar

bir çok kamusal alanda, sağda solda , önde geride, yanda beride  bu virüs kol geziyor. Hemen hemen her  devrin hastalığı,kimi medeniyetin, devletin, imparatorluğun çökmesine sebep olan  yavşaklık virüsü, günümüzde biraz daha etkisi artmış (arttırılmış) şekilde aramızda dolaşıyor…

İşi gücü kendi cukkasını doğrultmak olanı nerde olursa olsun tanırsınız. Onun derdi sadece kendi cüzdanı, kendi makamı , kendi mevkisi , kendi şöhretidir. “mış” gibi yapıp gemisini yürütmektir tek derdi. Kimi zaman devlet elden gidiyor diye bangır bangır bağırır, kimi zaman laiklik elden gidiyor diye hayıflanır, çoğu kez başında takke ayağında takunya cami avlusunda saf tutar.( ki bunlar da iki başlık altında incelenebilinir; büyük yavşaklar ve küçük yavşaklar olarak lakin, derdimiz bu değildir)  “Tüm bunlar bahane , abd doları şahane” diye veciz söz sahidir. Sürekli olarak benliğinde bu virüsü taşıdığı için, toplumu da zehirler.

Bu virüsün yayıldığı toplumlarda ne ahlak,ne vicdan, ne doğruluk ne de hak barınamaz. Günden güne , bedenleri esir eder , insanları menfaat düşkünü, vicdansız, namussuz bireyler haline getirip , kanlarını kurutur. Hak ile batıl arasındaki o büyük uçurum bu virüs sayesinde , bir sayılır hatta batıl hakkın yerini alır, hak sayılır.

Çare ??

Hayat her daim bizi sınar bu konuda,eğer bünyede bu virüs barınıyorsa ne bu yazı ne de başka hiç bir şey kar etmeyecektir ve fakat illa ki doğruluk kazansın hak kazansın diyorsanız, haksız kazancınızı kendi ellerinizle yolcu eder hak ettiğinizi baş tacı edersiniz. Bu bireysel çare…

Toplumsal çare ise, çocuklarımızı doğru eğitmekte. Ne altın nesil, ne kindar, ne şucu ne de bucu … unutmayın ki , o çocuklardır, yarının mimarları. Daha güzel yarınları düşleyen her anne babanın, en büyük sorumluluğu çocuğuna karşıdır.

Vatanını seven, dürüst , namuslu ve vicdanlı bir evlat yetiştirebiliyorsanız , veya buna yardımcı olabiliyorsanız, işte o vakit o yavşaklık virüsünü ötelemiş olursunuz.

Yazarın Diğer Yazıları