Murat Yıldırım

REKLAM ARASI

Murat Yıldırım

“Kamyonlarla ve otobüslerle Anadolu’nun her yanından taşınan dinci komandolar, Dolmabahçe’de demirli 6. Filo’ya ait bir gemiyi “kıble” yapıp namaz kıldılar.” 16 Şubat 1969

 “AKP Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Irak'ta 11 Türk askerinin ABD askerleri tarafından gözaltına alınması olayını değerlendirirken, ''Yanlış hesap Bağdat'tan döndü'' dedi. Erdoğan, ABD'ye nota verilmesini isteyen muhalefete de "ne notası veriyorsun, müzik notası mı" diye cevap verdi.”  8 Temmuz 2003.

Ne aradan geçen yıllar,

Ne de bu günkü hal ve gidişat sizleri yanıltmasın. Dün ak dediğine bugün kara diyen nicelerini gördük ve görüyoruz ve fakat zihniyet değişmiyor. Özgürlüğünü ve bağımsızlığını abd dolarına endekslemişsen, bir öyle dersin bir böyle. Zihniyet bu olunca, çizilen rota da mecburi istikamet oluyor ne yazık ki…

Bağımsızlık savaşı veren kadroları incelediğiniz vakit, durumun ne kadar tezat olduğu gün gibi, ayan beyan ortaya çıkıyor.

Ebette yöneticileri ve yönetim sistemi böyle olan bir toplumun da yozlaşmaması, ahlaki değerlerini kaybetmemesi imkânsız.

Misal,

Soruyorsun adama bireysel düşünce nedir? Biat diyor.

Özgürlük diyorsun, Osmanlı anlıyor.

Demokrasi diyorsun, padişahlık aklına geliyor

Kadın diyorsun, ağzından salya damlıyor.

Soba diyorsun, beleş kömür

Maden kazası, fıtrat da var diyor.

Devrim diyorsun, terörist,

Dönek diyorsun, zor viraj dön baba dönelim

Peki ya ilim ve fen, akıllı telefon diyor,

Akıl diyorsun, tımarhane

Düşünce ne diyorsun, hapishane…

Liste uzayıp gidiyor.

….

.”ABD'li komutan "Türkiye Afrin'e operasyon yaparsa, PYD'yi koruruz" diyerek Türkiye'yi vurmakla tehdit etti.”

Yukarıda ki haber birkaç gün evveline ait. Şimdi bu habere bakıp abd nin dostumuz olduğu yalanını tekrar söyleyebilecek kim var?

 Veya abd bugüne kadar ne zaman dostumuz olmuştur?

Wilson ilkeleriyle başlayıp, oradan Marshall yardımına bakalım veya

12 Eylül darbesindeki başrolünü hatırlayıp az önce yukarı da bahsi geçen “ Süleymaniye de askerimizin başına çuval geçirme” gafletini mi tartışalım.

Uzun bir süre Türkiye Cumhuriyetini tanımamış ancak Şubat 1927 ‘de Ankara’ ya büyükelçi göndermiş.(abd büyükelçileri başka bir yazının konusu olsun). Yaptığı hinlikler, yediği naneler, şeytani oyunları yaz yaz bitmez. Sadece Türkiye değil, dünyanın neresinde kan, gözyaşı varsa orada abd var. Satın aldığı gerek hükümetler, gerek terör grupları gerekse dini gruplar, tarikatlar eliyle dünyayı savaş yerine çeviren, bence terörist bir ülke olan abd hiçbir şekilde bizim dostumuz ve müttefikimiz olamaz.

Kuruluş felsefesi sömürü olan bir ülke ile kuruluş felsefesi bağımsızlığı önceleyen bir ülkenin dostluğunu, hiçbir mantık açıklayamaz, ancak ikisinden birinin amacını terk etmesi gereklidir bu sözde dostluk ve müttefikliğin gerçekleşmesi için. Olaya bu bağlamda baktığımız abd nin, amacına uygun hareket ettiğini görürüz.

Yazının sonuna gelirken, işidi: “ öfkeli Sünni gençler” olarak tanımlayan, sosyal medya da

“ kiziroğlu”,” küçük enişte” diye bilinen, zat-ı muhtereme iki çift lafım var.

Hocam seninkiler ne öfkeli, ne Sünni ne de genç değillermiş meğer.

 Düpedüz abd doları ile satın alınmış,

Tek bildiği savunmasız insanlara saldırmak olan

Ve hedeflerinin sahibinin isteği doğrultusunda, Müslümanları birbirine kırdırmak olduğu ortaya çıkan bir avuç dürzüymüş.

Son olarak naçizane bir uyarım olacak:

Papaz kıyafeti giyip, Atatürkçü olduğunu söyleyen zatlara aman dikkat edin, zira deli raporu elinde tarihçi kisvesine bürünmüş, fesi Türk milli kıyafeti sanan bazıları, bu arkadaşları çok kandırdı. Bu sebeple Atatürkçülüğü başka şeyle karıştırıyor olabilirler.

Aman uymayın ve uyutulmayın.

Yazarın Diğer Yazıları