Murat Yıldırım

GURU ATLET

Murat Yıldırım

Sihizm, Hindistan coğrafyasında yaşanan onlarca dinden biri. Bu dinin kurucusu 15 ila 16. Yüzyıllar arasında Pakistan’ nın Lahor şehri yakınlarında yaşamış Guru Nanak Dev Ji adında bir din adamı.

“Tanrının birliği”,

“İnsanlığın kardeşliği” ,

 “Kast sisteminin reddi”

ve “puta tapıcılığın faydasızlığı” prensipleri üzerine kurmuştur. İslam 'ın Hindistan 'a girmesinden sonra İslam ile Hinduizmi sentezleme çalışmalarının en ilgi çekeni Nanak 'ın çalışmasıdır. Önce siyasi olarak başlayan bu hareket, sonradan dini bir yön kazanmıştır. İslam tasavvufunun da etkisinde kalan Nanak, Kuzey Hindistan 'da vaazlarda bulunmuş ve uzlaştırmacı (Sinkretist) Sih hareketini ortaya çıkarmıştır. İslam 'ın Tanrı inanışını, Hinduizmin Maya ve Nirvana tasavvurlarını ve tenasüh (ruh göçü) fikrini kabul etmiş olmasına rağmen Avatarlara inanmayı reddetmiştir. 

Nerden çıktı şimdi bunlar…

Efendim, belki duydunuz belki duymadınız. Haber aynen şöyle:

“ Hindistan'ın önde gelen gurularından, aynı zamanda oyuncu, şarkıcı ve yönetmen Gurmeet Ram Rahim Singh, 2002'de Sirsa kentindeki inziva yerinde iki kadın takipçisine tecavüzden suçlu bulundu. Karara tepki gösteren gurunun binlerce takipçisi davanın görüldüğü Pançkula kentine akın etti. Yaşanan şiddet olaylarında resmi binalar ateşe verilirken güvenlik güçlerine saldırıldı. Çatışmalarda en az 29 kişi öldü, 200'den fazla kişi yaralandı. Bazı kentlerde sokağa çıkma yasağı ilan edildi.”

Bu arada bu önde gelen gurunun 50 milyona yakın inananı olduğu iddia ediliyor…

Neyse…

Geçelim…

…/…

Müdür beyin yeşil kürkü

Yeni çıktı bu türkü

Müdür bey izin verdi

Söylenecek bu türkü…

Yanma da güzelim yanıyom ben
Mendil salla geliyom ben
Bir güzelin uğruna
Verem oldum, ölüyom ben

Tokat, Reşadiye türküsü…

 Çok güzel bir türkü…

Hikâyesi mi?

Onu da siz araştırın… Yorum olarak yazabilirsiniz.

Ve fakat “ Atlet” le karışmasın… J

Karman çorman bir yazı oldu bu hafta.

Gurudan girdik,

 Atletten çıktık.

Buna da şükür… Sayın okuyan , buna da şükür …

Gündemi hızla değişen bir ülkede,

Dün karaya ak diyenlerin, bugün akı karaya karıştırdığı,

Sırf helal haram birbirine karışmasın diye rakıyı su katmadan içen ağabeylerin yerine, racon bilen ve illaki racon kesen ve fakat raconun “r” sinden anlamayan tıfıl oğlanların mafyacılık oynadığı bir coğrafyada,

Daha ömrünün baharında, gencecik fidanların hayatlarının talan edildiği bir terör sarmalında,

Tarlasında ki ürünün, fabrikalarda akıttığı alın terinin, ofislerde, mağazalarda, devlet dairelerinde harcadığı  emeğinin karşılığını, nedense bir türlü alamadığı insanlarla dolu olan bir ülkede,

Okullarında eğitim diye dayatılan hurafelerle mezun edilen öğrencilerin,işsiz güçsüz ve geleceksiz dolaştıkları, dolandırıldıkları bir memlekette ,

Yaşadığımızı sanıp da

Yaşamıyoruz ey okuyan…

Buna da şükür…

 

Yazarın Diğer Yazıları