Beni herkes yazı biçimimden ve konuşmamdan tanır.
Bu kadar şarlatan olmaya gerek yok!
İkinci bir şans mı? Tabi; isterseniz kampanya da yaparız sizin için yüzsüz, gurursuz, bir de vade farksız.
Yüzsüzdür insanoğlu...
Kimse bilmez fendini, kime iyilik yaptıysan ondan koru kendini. İkiyüzlü insanlar kendilerini aynada hangi yüzleriyle görürse görsünler gerçek onların iki yüzünü de sergiler.
Yemezler...
Obama'nın programı bile sizinkinin yanında yanın da halt etmiş sanki hayırdır hemşerim. Sizin geçtiğiniz yoları biz suladık bilmem analatabildim-mi?
Çok yoğun ve çok meşguller iyi okuyun bu satırlarımı?.
İş işten geçtikten sonra kapı kilitlemek bir fayda etmez, bırakın bu ayakları...
Haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır.
Masalarınızın üstü 'post-it'ten geçilmez. Hatta o kadar post-it insanlar var ki; etrafınızda bir gün bir bakarsınız çalışanlarınızın yazdığı veya söylediği post-it'in üzerinde kendi el yazısınızı yakalarsınız.
Son zamanlarda ortalık sahtekardan geçilmiyor. Kim üzerine alınırsa alınsın fark etmez.
Gördüm ki; biz ne kadar çaba sarf edersek edelim aynı tas aynı hamam..
Hepimiz de çok iyi biliyoruz ki; Birileri kendini olmadığı kalıplara sokup her yerden nemalanmakta ayrıca, insanların duygularını, paralarını, arkadaşlıklarını ve dostluklarını sömürmekte…
Sizin tipinizdeki insanların oyununa bizler gelmeyiz!
İşte benden size bir tavsiye...
Sahtekarlarınızı bir kenara bırakın gururunuzu kırın.
Grurunuzu ve kibirinizi eğer kırmazsanız, işte ozaman siz çok kırılacaksınız.
Biliyormuydunuz sahtekarların özelliklerini..
Ben size biraz anlatayım.
Öncelikle sahtekarların en büyük özellikleri çok sevimli görünmeleridir.
Sevimli görünen sevimsiz sahtekar insanlar...
Sizinle Tanıştıkları ilk günden ve andan itibaren yumuşak tarafınızı bulma yeteneğine sahiplerdir.
Dosta ve Arkadaşa ihtiyacınız varsa onlar en iyi dost ve arkadaş kesilirler.
Hiç bıkmadan sıkılmadan sizinle sohbetler ederler.
Sizlere ani sürprizler yaparlar, sizi motive eden sözler söyleyip size gaz verirler.
Ummadığınız zamanlarda size en güzel mekanlara sizi yemeğe çıkarırlar.
Bu tarz insanlarla, Eğlencenin dibine vurursunuz ve bu şahsiyetler sizin bünyenizde adeta bir uyuşturucu etkisi yaparlar.
Her gün biraz daha, biraz daha istersiniz.
Her şeyleri abartılıdır!
Büyülerinden ve sürekli hayatınızda olma hallerinden iki nefes alıp düşünebilseniz zaten vaziyeti çakarsınız.
Dikkat dikkat!
Bu çeşitler vazgeçerler!
Ağızları çok iyi laf yapar!
Sohbet içinde mutlaka ünlü isimleri geçirirler.
Örnek; "Geçen gece bilmem nenin yönetim kurulu başkanı, bilmem kim yemek yiyoruz...
" Ünlü işadamları, sanatçılar onların çok yakın arkadaşlarıdır.
Yani aslında değildir ama siz öyle sansanız iyi olur.
Oyunu bozmaya utanmıyor musunuz?
Bu arkadaşlar tercihen marka giyinirler, marka olmasa da farkını anlayamayacağınız sahtelerini taşırlar.
Hep çok uzun, çok sağlam dostlukları olmuştur. Sözdeee...
Onlar haksızlığa uğrayan iyi kalpli mağdurlardır.
Bunların bazılarının o anlatmaya doyamadıkları, dergilere konu olacak evlerine gitmek ya da 'mavi kan' aileleriyle tanışmak nedense bir türlü kısmet olmaz!!!!!
Hayatları 24 saat süren şovdur: Şoförler, çiçekler, en iyi masada yemekler, beş yıldızlı hareketler.
İçine girdiğinde tek yıldız bile bulamazsın ya!
Neden çünkü; Gösteriş budalası olduklarındandır.
Satırlarıma son vermeden önce ifade etmek isterim ki hayatımızda ne kadar sahtekar insan azmanı varsa hayatımızdan defedelim, defedelim ki ne zaman nerede duracaklarını bilsinler.
Bu hayatta.. İki insan çeşidi vardır: birincisi; Zaman geçtikçe hatalarıyla yüzleşen, ikincisi ise; zaman geçtikçe yüzsüzleşen.
Karakteriniz ve tavrınızı birbirine karıştırmayınız! Karakteriniz “kim olduğunuzla” ilgilidir, tavrınız “Karşınızdaki'nin kim olduğuyla.Kendini bi b*k sananLar....
Gerçekten Sandıgım Gibisiniz...
Saygılarımla…
