Özdağ, Cumhur ittifakı Türkiye'yi güçlü, demokrasiyi ve Cumhuriyeti hakim kılma birlikteliğidir'

24 Haziran'da yapılacak olan erken seçimler öncesi Cumhur ittifakını değerlendiren AK Parti Manisa Milletvekili Doç. Dr. Selçuk Özdağ, AK Parti ve MHP'nin ülkesini egemen güçlerin ellerine teslim etmemek için güç birliği yaptığını söyledi.

AK Parti Manisa Milletvekili Doç. Dr. Selçuk Özdağ ulusalajans.com'a  yaptığı açıklamasında Cumhur ittifakının egemen güçlere meydan okuduğunu ve daha güçlü Türkiye hedefiyle devletin bakası, demokrasi ve Cumhuriyet'i muhafaza etme mücadelesi verdiğini belirtti.

Cumhur ittifakının köklerinin 12 Eylül öncesi dönemde Erbakan ve Türkeş liderliğinde yapılan ittifaka dayandığına dikkati çeken Özdağ, “Türkiye siyasi tarihinin önemli iki fenomeni Alparslan Türkeş ve Necmettin Erbakan, 1991 yılında yüzde 10’luk barajı aşmak adına iki parti muvazaalı bir ittifak yaptı. MHP ve Refah Partisi listeleriyle seçime gidildi.

İkisi de o günlerde parlamentoya girip fikirlerini millete daha rahat anlatmak istiyordu.

O zaman bu yüzde 10 barajına karşı ve de kendilerine karşı gelen vesayetçi yapılara, yerli ve milli olmayan yapılara, egemen güçlerin içerideki uzantılarına karşı bir birliktelik sergilediler ve başarılı oldular” sözleriyle iki siyasi hareketin birbirine yakınlaşma sürecinin başlangıç noktasına işaret etti.

Türkiye’nin bekası birleştirdi. 17/25 Aralık’ta bir birliktelik vardı zımnen. Daha çok ülkücüler ve MHP’lilerle birlikte FETÖ’ye karşı bir direniş gösterildi. 15 Temmuz darbe girişimiyle beraber ülkücüler ve AK Partililer sokaklarda beraber oldular. ‘Biz ülkemizi, egemen güçlerin uzantısı olarak Türkiye’de faaliyet gösteren bir yapıya teslim etmeyiz’ dediler. ‘Darbelere karşıyız’ dediler ve direniş gösterdiler. Burada Devlet Bahçeli’nin Cumhurbaşkanlığı Hükumet Sistemi’ni gündeme getirmesiyle referandum oldu. Referandumda da bir birliktelik vardı” dedi. "Cumhur İttifakı neye tekabül edecek" sorusunu ise, “1991 ittifakı içerideki egemen güçlerin uzantılarına karşı meydan okuyuştu.

Bugünkü ittifak ise egemen güçlerin ta kendisine karşı bir meydan okuyuş.

Bundan sonraki birliktelik özgür, özgün, orijinal Türkiye’ye doğru gidecek. Yeni Türkiye’ye ve büyük Türkiye’ye doğru gidecek. Aynı zamanda emperyalist, Siyonist bir kuşatmayı veyahut kültürel, siyasi ve güvenlik sahalarındaki hain kuşatmaları birlikte kırma hareketi olacak” şeklinde cevaplandıran Özdağ, "Meclis’ten onay alan 26 maddelik seçim ittifakları düzenlemesiyle partilerin ittifak arayışları meşruiyet kazandı. Geçmişte yapılan ittifaklar muvazaalıydı. Anayasayı delmek adına yapıldı. Bunlarla ilgili daima spekülasyonlar oldu. Bu spekülasyonlar da seçmenin tam ve kâmil manada oraya teveccühünü engelledi. Çünkü seçmen tercih ettiği partinin barajı aşamayabileceği endişesiyle oyu boşa gitmesin diye başka partilere destek vermek zorunda kaldı.

Yeni sistem sayesinde hem partiler son derece şeffaf bir ortamda ittifaka gidecek hem de seçmen baraj kaygısı olmadan hür iradesini sandığa yansıtabilecek" şeklinde konuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan ve MHP lideri Bahçeli’nin toplum karşısında sergilediği duruşu ‘milliyetçi’, ‘mücahit’ ve ‘devletçi’ olarak nitelendiren Özdağ, “Milliyetçilik milletinden yana olmak demektir. Kim milletinden yana ise o milliyetçidir. Ülkücülük de devletinizi devletler sıralamasında öne çıkartmaktır. Bugün Recep Tayyip Erdoğan da Devlet Bahçeli de ülkücüdür. Her ikisi de milliyetçidir, mücahittir, devletçidir. Çünkü statükoya karşı meydan okumak devrimciliktir, ülkücülüktür, mücahitliktir" dedi. Cumhur İttifakı’nın yakın gelecekteki hedeflerini de sıralayan Özdağ sözlerini şöyle sürdürdü, “Bu birliktelik, siyasi bir birlikteliktir ama tek başına siyasi bir birliktelik değil, aynı zamanda ekonomik bir birlikteliktir. Bu, Türkiye’yi büyütme hedefidir. Bu aynı zamanda Türkiye’yi itibarlı yapma, parası ve pasaportunu kıymetli yapma hamlesinin birlikteliğidir.

Cumhur İttifakı’nın asıl amacı Türkiye’yi sonsuza kadar yaşatma hamlesidir. Karşımızda kim olursa olsun, hangi ittifaklar yapılırsa yapılsın biz yüzde 55’in üzerinde oy alacağız. Parlamentoda çoğunluğu sağlayacağız."


 

Bakmadan Geçme