MHP'Lİ AKÇAY'DAN ÜZÜM ÜRETİCİLERİNE MÜJDE

MHP Grup Başkan Vekili Erkan AKÇAY, TBMM açılır açılmaz 9 Ekim 2017 tarihinde üzüm üreticilerinin sorunlarıyla ilgili Meclis Araştırma Komisyonu önergesi vermişti.  Üzüm Üreticilerinin Sorunlarıyla ilgili Meclis Araştırma Komisyonu Kuruldu

PAYLAŞ
Haber Kasaba - Haber Kasaba

10 Eylül 2017 tarihinde Alaşehir’de üzüm üreticileri ve ziraat odası yetkilileriyle bir araya gelen MHP Manisa Milletvekili Erkan AKÇAY, “ TBMM açılır açılmaz üzüm üreticilerinin sorunlarıyla ilgili Meclis Araştırma Komisyonu Önergesi verip hükümet yetkilileriyle görüşüp komisyon kurulması için ne gerekiyorsa yapacağım.” demişti.

MHP Grup Başkan Vekili Erkan AKÇAY, TBMM açılır açılmaz 9 Ekim 2017 tarihinde üzüm üreticilerinin sorunlarıyla ilgili Meclis Araştırma Komisyonu önergesi vermişti.  

Üzüm üreticilerinin sorunlarını kamuoyu ve TBMM’de sürekli getiren Erkan AKÇAY, üzüm üreticilerinin sorunlarını gündeme getirmek için 17 Ekim’de MHP Alaşehir ilçe teşkilatıyla birlikte TBMM’de milletvekilleri ve basın mensuplarına 200 kasa üzüm dağıtmıştı.

Üzüm üreticilerinin sorunlarıyla ilgili Meclis Araştırma Komisyonu kurulması için yaklaşık bir aydır hükümet yetkilileriyle görüşen MHP’li AKÇAY’ın girişimleri sonucu  tüm siyasi partilerin katılımıyla Üzüm üreticilerinin sorunlarıyla ilgili Meclis Araştırma Komisyonu kuruldu.

Manisa Milletvekili ve MHP Grup Başkan Vekili Erkan AKÇAY’ın Üzüm Üreticilerinin sorunlarıyla ilgili Meclis Araştırma Komisyonu kurulmasına yönelik görüşmelerde bugün TBMM Genel Kurulunda yapmış olduğu konuşma metni aşağıdadır.

Sayın Başkan,  Değerli Milletvekilleri;

Üzüm üreticilerinin ve bağcılığın sorunlarının araştırılmasıyla ilgili vermiş olduğumuz Araştırma Önergesi üzerine söz aldım. Muhterem heyetinizi saygıyla selamlıyorum.

Asmanın gen merkezi olan Türkiye köklü bağcılık kültürüne sahiptir. Dünyadaki 10 binden fazla üzüm çeşidinin 1200’den fazlası ülkemizde yetiştirilmektedir. Türkiye’de 480 bin hektar bağ alanında yılda 4,2 milyon ton üzüm üretilmektedir.

Türkiye toplam üzüm üretimi bakımından dünyada 6’ncı sıradadır. Her yıl ortalama 250 bin ton çekirdeksiz kuru üzüm üretilmektedir.

Çekirdeksiz kuru üzüm üretiminde dünya birincisi olan ülkemiz ihracatta da yüzde 45’lik pay ile birinci sıradadır.

Tarımsal ihracatımızda üzüm ilk üç sırada yer almaktadır. Kuru üzüm ihracatından her yıl ortalama 450-500 milyon dolar, yaş üzüm ihracatından da 150-200 milyon dolar döviz geliri elde edilmektedir.

Bağcılığın geliştirilmesi her şeyden önce elde edilen ürünün taze veya işlenmiş olarak iç ve dış pazarlarda değerlendirilmesine bağlıdır. Ülkemizde yaklaşık 200 bin aile üzümden geçimini sağlamaktadır.  

Üzüm; çiftçilerimizin geçim kaynağı, ekmek kapısı, yaşı ve kurusuyla sofraların ve ekonomimizin vazgeçilmezi arasındadır. Üzüm üreticisi ne yazık ki üzgündür, hüzünlüdür, kaygılıdır. Maliyetler artmakta, emeğin karşılığı alınamamaktadır.

2017 yılı Ağustos ayında 5 lira 40 kuruş olan kuru üzüm,  2017 yılı Eylül başlarında 3 lira 20 kuruşa düşmüştür.  Bugün itibariyle 9 numara kuru üzüm Ticaret Borsasında 4 lira 20 kuruş iken piyasada 3 lira 95 kuruştur.

kg maliyeti 3 lira 75 kuruş olan kuru üzümün taban fiyatı 4 lira olarak açıklanmıştır. Bu fiyat ne yazık ki üzüm üreticisini hayal kırıklığına uğratmıştır. Belirlenen fiyat üzerinden üzüm alımının yapılması belki uzun vadede fiyatları artırabilir. Ancak çitçilerimizin bu kadar bekleyecek halleri yoktur. Üzüm üreticileri zor durumdadır.

Üzüm üreticisinin alın terinin karşılığını alabilmesi için bu yıl kuru üzüm fiyatı en az 5 TL olmalıdır.

Geçici ve yetersiz çözümlerle uğraşmak yerine çiftçimizin beklentisini karşılayacak bir fiyatın acilen oluşturulması, köklü ve sistemik bir çözümün getirilmesi gerekiyor.

Sayın Başkan Değerli Milletvekilleri;

Tarımsal ihracatta ilk üç ürün arasında yer alan ve her yıl ortalama 650-700 milyon dolar döviz girdisi sağlayan üzüm mutlaka destekleme kapsamına alınmalıdır. ( Milliyetçi Hareket Partisi’nin 2015 Seçim Taahhüdünde üzüm, zeytin, mısır, pamuk ve buğday gibi ürünlerin desteleme kapsamına alınacağı ve bu ürünlere fiyat garantisi verileceği taahhüt edilmiştir. )

Üzüm üreticileri Tariş’in kuru üzüm fiyatına göre yaş üzüm fiyatını belirlemektedir. Üzümler Ağustos ayında toplanmaya başlanırken Tariş kuru üzüm fiyatını Eylül ayında açıklamaktadır. Fiyatların geç açıklanması, olgunlaşmamış üzümlerin ihraç edilmesi ve ihracat teşvikinin düşük olması nedeniyle yaş üzüm fiyatları düşmektedir.  Bu nedenle borç içindeki üzüm üreticisi fiyatlar açıklanmadan elindeki üzümü açığa dökmektedir. Bu da üzüm fiyatlarını düşürmektedir. Bu nedenle kuru üzüm fiyatı en geç Ağustos ayının ilk haftasında açıklamalıdır.

TARİŞ kaynak yetersizliği nedeniyle piyasayı regüle edecek alım yapamadığı için üzüm fiyatları düşmektedir. Tariş’e üzüm alımında kullanılmak üzere kaynak aktarılmalıdır. Bu mümkün olmaz ise Toprak Mahsulleri Ofisi benzeri bir müdahale kurumu oluşturularak üzüm alımında yetkilendirilmelidir.

Her hasat dönemi öncesinde üzüm rekoltesinin yüksek olduğu yönünde spekülasyonlar yapılarak üzüm fiyatları düşürülmektedir. Rekolte spekülasyonunu önlemek için devlet müdahil olmalıdır. Rekolte hesap ve tahmini, tarım il müdürlükleri, çiftçiler, ziraat odaları, bağcılık enstitüsü, TARİŞ, ticaret borsaları ve ihracatçılardan oluşacak bir komisyon tarafından belirlenmelidir. Bu komisyonun üyeleri arasından “ Üzüm Müdahale Kurumu”  kurularak üzümdeki fiyat dalgalanmaları önlenmelidir.

Üzüm rekoltesinin yüksek olduğu yıllarda üretici maliyetin altında üzüm satmakta veya ürün bağda kalmaktadır. Bu nedenle öncelikle üretim planlaması ve fiziki planlama yapılmalıdır.

İhtisas borsaları oluşturulmadığı ya da mevcut borsalara işlerlik kazandırılamadığı için üzümün serbest piyasada gerçek fiyatı oluşmamaktadır. Üzümün serbest piyasada gerçek fiyatının oluşabilmesi için ihtisas borsaları oluşturulmalı ya da mevcut borsalara işlerlik kazandırılmalı, ticaret borsaları tescil kurumu olmaktan kurtarılmalıdır.

Üzüm üretiminde oluşan arz fazlalıkları için dış pazarlar çeşitlendirilmeli, alternatif tüketim imkânları geliştirilmelidir.  

Lisanslı Depoculuk sistemi kurulmalı ve depolama maliyeti desteklenmelidir.

Üzüm üretimi havza bazlı üretim kapsamında değerlendirilmeli ve üzüm destekleme kapsamına alınmalıdır.

Okul üzümü projesine devam edilmelidir.

TARSİM sigortaları teşvik edilerek, tüm afetler risk kapsamına alınmalıdır.

TMO veya Tarım Kredi Kooperatiflerinin pazarlama ağıyla kuru üzümün ülke geneline dağıtımı ve satışı yapılmalıdır.

Sulamada ve tarım işletmelerinde kullanılan elektrik tarifesi farklılaştırılarak çiftçilerimizin ucuz elektrik kullanmaları sağlanmalıdır.  

Üretim maliyetlerinin düşürülmesi ve üretim artışının sağlanması amacıyla;  tarımsal üretimde kullanılan mazot, gübre, ilaç, tohum, fide gibi temel tarımsal girdilerin üzerindeki ÖTV ve KDV kaldırılmalıdır.

Destek primleri sadece ihracatçıya değil üreticiye de verilmelidir.

Kaçak üzümler hem iç piyasada fiyatın düşmesine neden olmakta hem de Türk üzümünün içine karıştırılarak yurt dışına satılıp kalitemizi tehdit etmektedir. Bu nedenle özellikle serbest bölgeler üzerinden kaçak üzüm ihracatının engellenmesine yönelik denetimler artırılmalıdır.

Ülkemizin sahip olduğu potansiyelin değerlendirilmesi, bağcılıktan geçimini sağlayan yüzbinlerce ailenin gelir ve refah düzeyinin artırılması ve üreticilerimizin diğer ülke üreticileriyle rekabet edebilmesi için bağcılık sektöründe karşılaşılan sorunların bir an önce çözülmesi için Meclis Araştırma Komisyonu kurulması çok yerinde bir karar olmuştur.

Bu nedenle bu konuda mutabakata varan ve destek veren bütün parti gruplarına ve milletvekillerimize çok teşekkür ediyorum. Kurulacak olan komisyonun ülkemize ve çiftçilerimize hayırlı olmasını temenni ediyor, muhterem heyetinize saygılarımı sunuyorum.

HABERİ PAYLAŞ:
BUNLARA DA BAKIN